Tıp, ne kadar ilerlerse ilerlesin hâlâ bazı hastalıkların tedavisinde yetersiz kalıyor. Bu noktada devreye ‘tamamlayıcı tıp’ giriyor. Ameliyatlar ve kimyasal ilaçların yerini bioenerji, manuel terapi ve bitkisel ilaçlar alıyor.

Bel ve boyun fıtıkları, sırt ağrıları, eklem romatizmaları, şeker ve diyabet hastalıkları gibi pek çok rahatsızlık, herhangi bir müdahaleye ve kimyasal ilaca gerek kalmadan tedavi ediliyor. Dağıstanlı Bioenerji Uzmanı Ayşet Şarifova, manuel terapi ve bitkisel tedavi alanlarında hastalara hizmet veriyor.

Kısa sürede pek çok kişiyi sağlığına kavuşturan Şarifova’ya, başta bel ve boyun fıtığı olanlar ile şeker ve diyabet hastaları geliyor. Şarifova, “Türkler henüz doğal tedavinin önemini bilmiyor. Ameliyat olduğunda veya kimyasal ilaç kullandığında rahatsızlığının geçeceğini düşünüyor. Halbuki bunlar en son çare olmalı.” diyor. Teşhisi, bioenerji yöntemiyle hastanın gözlerine bakarak koyan Şarifova, Moskova Üniversitesi’nde aldıkları eğitimde hocalarının kendilerine, “Bir insanın bütün organları gözlerine yansır” dediğini iletiyor. Türkiye’deki kırık-çıkıkçıların ve bel çekenlerin çokluğuna dikkat çeken Şarifova, bu işin eğitimini almayanların hastaları sakat bırakabileceğini belirtiyor. Bel çektirenlerin beş dakikada düzeldiklerini; fakat bunun kalıcı bir çözüm olmadığını söyleyen Şarifova, bel ve boyun fıtıkları için 12 günlük bir tedavi yöntemi uyguluyor. Bu süreçte bioenerji, manuel terapi ve bitkisel ilaçlardan yararlanılıyor. Böylece kalıcı bir sağlık elde ediliyor.

En küçük bir rahatsızlıkta hap içenlerin aslında çok büyük bir yanlış yaptıklarını söyleyen Şarifova, “İnsanlar şifa bulayım derken kendilerine zarar veriyor. Kimyasal ilaçlar bir yerin ağrısını dindirirken diğer bir organa zarar veriyor. En sağlıklısı bitkisel tedavi.” diyor.